Anadolu coğrafyasının en cömert bölgelerinden biri olan Kapadokya, doğanın muhteşem eliyle oluşturduğu bir bölgedir.
Günümüzden 60 milyon yıl önce oluşmaya başlayan Kapadokya ve çevresi, Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ volkanik dağlarının patlaması ve püskürttükleri lav ve küllerin bir araya gelmesi sonucu oluşan tabakaların uzun yıllar boyunca rüzgâr ve yağmur aşındırmalarıyla şekillenmiştir.
Milyonlarca yıl boyunca doğanın büyük bir emekle oluşturduğu Kapadokya’nın Peribacaları, doğal mimarinin en güzel örneklerinden birini oluşturuyor. Zaman içinde bu bölgede yaşayan topluluklar tarafından içleri oyularak yerleşim yerleri ve kiliseler haline getirilen bu peribacaları, büyük bir özenle yüzyıllardır korunuyor. Doğal oluşumlu peribacalarını ve iç kısımlarına yapılmış muhteşem freskler, mutlaka görmeniz gereken değerleri oluşturuyor.
Göreme Açıkhava Müzesi, Kapadokya’da uzun yıllar yer bulmuş Hristiyanlık kültürüne dair pek çok eser ve yapı bulunuyor. Özellikle kayalara oyulmuş kiliseler, doğanın ve insanın el ele vererek ortaya çıkardığı muazzam yapılardır. Tokalı Kilise, Rahibeler Manastırı, Yılanlı Kilise ve Azize Barbara Şapeli gibi 250’den fazla kilise, burada ziyaretçilerini bekliyor.
1200 metre yükseklikte Etiler zamanında kayalara oyulmuş olan Ortahisar Kalesi, şehri koruma amacıyla kurulmasının yanında yerleşim yeri olarak da kullanılmıştır. Kapadokya’nın muhteşem fotoğraflarını buradan çekebilirsiniz.
Dünyanın ilk yerleşim yerlerinden biri olan Çatalhöyük de bu gölgeye yakın olan ve mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. Dünyanın en eski peyzaj resminin de bulunduğu höyük, insanların yerleşik yaşama geçiş dönemlerine ışık tutuyor.
Pek çok höyük, yeraltı şehri ve mağaranın bulunduğu bölge, tarih öncesinden başlayarak tüm dönemleri aydınlatan, hepsine ait eserler ve miraslar barındıran bu müthiş zenginliğiyle göz kamaştırıyor. Alacahöyük, Suluca Karahöyük gibi höyükler, Derinkuyu, Kaymaklı, Mazı gibi yerin yedi kat altına inen şehirleri ve Civelek Mağarası gibi tarihin tanığı olan pek çok bölge, burada yaşıyor.
Selçuklu ve Osmanlı kültürlerine dair de pek çok eserin bulunduğu Kapadokya’da Hacı Bektaş Veli Türbesi, Balım Evi, Cuma Camii gibi eserler de görülmeye değer.
Kapadokya’nın en ünlü ve keyifli yanlarından biri, rengârenk balonlarla peribacaları semalarında yapılan yolculuklardır. Sabahın erken saatlerinde başlayan bu balon yolculukları, sizleri Kapadokya’nın müthiş manzaralarıyla tanıştıracak. Karşı konulmaz renklerle doğan güneş, bu tarihi güzellikleri aydınlatırken, sizlere de unutamayacağınız anlar yaşatacak.
Kapadokya, Nevşehir mutfağıyla özdeşleşmiş zenginlikte tatlara sahiptir. Özellikle bu yöreye has Testi Kebabı, özel kapalı testilerde ağır ağır pişirildikten sonra, kırılarak servis edilir ve ağızda dağılan etlerle sizlere tam bir şölen yaşatır. Üzüm bağlarıyla da tanınan Kapadokya, güzel şarapların da merkezidir.
Siz de tarihle iç içe zamanlar geçirip, geçmişten günümüze doğanın eserleriyle tanışmak istiyorsanız, Kapadokya sizleri misafir etmekten büyük mutluluk duyacaktır.